MURAT ARTU ANISINA

Murat Artu Karşı Yönden Gelen Adam

Murat Artu: Karşı Yönden Gelen Adam

Mimarlık ortamında dolmayacak bir boşluk daha oluştu. Murat Artu’yu kaybettik. Artu gerek yapılı çevreye yaklaşımı gerekse mimarlık mesleği ile yaşama biçimi arasında kurduğu ilişki nedeni ile meslek ortamı içinde farklı ve özel bir kişi olarak öne çıktı. ODTÜ mezunlarının tasarım ve uygulama ortamında az sayıda kişi ile temsil edildiği genç yaşlarında kazandığı yarışma ve kurduğu atölye ile başlayan mimarlık yaşamında tasarım anlayışı ve bu anlayışın arka planını oluşturan yaşam felsefesi ile özgün bir rol sergiledi. 

Kendisinin tasarım yaklaşımında en ayırt edici özelliklerden biri klişe düşüncelere, ana eksende kolaylıkla kabul gören yaklaşımlara rağbet etmemesi, yapının dışa vurumundan çok işlevsel beklenti ve üretim sürecini öne alan bir gerçekçilikle hareket etmesiydi. Bu anlayışın ana eksenini mimarlık yaklaşımlarında öne çıkan duruma, bunun arka planını oluşturan değerler sistemine ve mimarlığı özününden kopardığını düşündüğü uygulama ortamına yönelik keskin bir eleştirisi oluşturdu. Bu eleştirisinin özetini, kendisi ile yaptığımız söyleşide, “mimarın işi resim yapmak olması gerekirken onu çerçeveci olmaya zorlayan bir ortamın oluştuğu” şeklinde ifade eden Artu, “çerçevenin resmin önüne geçmesinden” duyduğu rahatsızlığın altını çiziyordu. Bir başka ortamda “yapı içinden dışarıya bakmak için mi, yoksa dışardan kendisine bakılması için mi tasarlanır?” sorusunu sorarken abartılı bir tasarım girdisine dönüşen kabuğun sadece bir sınır olduğunu anımsatarak, bugün yaygınlık kazanan ve yapının imaj değerini öne alan tasarımlarla kendi yaklaşımı arasına mesafe koymaya çalışıyordu. Bu düşüncesi her ortamda radikal biçimde savunan Artu birlikte gittiğimiz bir Prag gezisinde o dönem henüz tamamlanmış ve oldukça gündemde olan Frank Gehry’nin “Fred and Ginger” olarak bilinen yapısını ziyaret etmek için vakit ayırmayı reddetmiş ve bizimle yapıyı görmeye gelmemişti. Önemli olanın binanın kendisi değil, insanların yaşamını etkileme biçimi olduğunu söyleyen Artu mimarlık eğitiminin de giderek binaya odaklandığını, arka planında oluşan hikayesi ile ilgilenmediğini vurguyarak kendi mimarlığında öne çıkarmaya çalıştığı şeyin yapının resminden çok hikayesi olduğunun altını çizmektedir.  

Artu tasarım anlayışına paralel olarak, mimarlığın başta sanat olmak üzere yaşamın ve kültürün her alanından beslendiğine inanan çok girdili bir referans siteminin savunucusu olmuş ve resim, müzik, sinema gibi sanat dallarından beslenen bir yaşama biçiminin mimarlık için sürdürülebilir bir eğitim ortamı olduğuna inanmıştır.  Zengin resim ve müzik koleksiyonu, bahçesindeki açık hava sineması onun yaşama ve paylaşma biçiminin tamamlayıcı parçasıydı. Benzer biçimde eşi Eren Artu ile bir dönem işletmeciliğini üstlendiği Mimarlar Derneği 1927 Kültür Merkezini o dönem Ankara’sının önde gelen kültür ve sanat ortamına dönüştürdü. Arkadaşları ve mimarlık ortamı Murat Artu’yu, renkli kişiliğini ve gerek mimarlık ortamına gerekse yaşama farklı noktalardan bakışını çok özleyecek.

 “Mimarlar Konuşuyor”, Murat Artu söyleşisi için bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=zPSJr_drWjQ&t=1s

Benzer Makale
TSMD Serbest Mimar Dergisi EKİM 2021 (AYTEK İTEZ)

TSMD Serbest Mimar Dergisi EKİM 2021 (AYTEK İTEZ) konusu hakkında herşey için makalemizi okuyun.

Devamı..
TSMD Serbest Mimar Dergisi EKİM 2021(SUHA ÖZKAN)

TSMD Serbest Mimar Dergisi EKİM 2021(SUHA ÖZKAN) konusu hakkında herşey için makalemizi okuyun.

Devamı..
Murat Artu Karşı Yönden Gelen Adam

Murat Artu Karşı Yönden Gelen Adam konusu hakkında herşey için makalemizi okuyun.

Devamı..